Gelin sosyal bilimlere aykırı bir iş yapalım ve işin kolayına kaçıp risk alabilme kapasitesi yönünden kişileri en basit haliyle iki gruba ayıralım; rahatlıkla risk alabilenler ve risk almamak için sonuna kadar direnenler.
Risk alabilenler, aldıkları risklerin karşılığı olarak mutlaka çeşitli hatalar da yapıyorlar. Başarısız olma ihtimalleri çok yüksek olsa da girişimlerde bulunuyor ve tabir yerindeyse batıyorlar. Ama bu gruptaki kişiler risk almayı alışkanlık haline getirdikleri için düşseler de ayağa kalkıp yürümeye devam ediyorlar.
Risk alamayanlarsa risk alanlara bakarak “olacak iş mi, hiç yoktan başını derde soktu, nereden çıktı şimdi, ne güzel yaşayıp gidiyordu” gibi yorumlar yapmaktan geri durmuyorlar. Böyle yorumlasalar da, bazılarının için için öbür gruptakileri kıskandığını, zaman zaman keşke biz de harekete geçebilecek cesareti bulabilseydik diye hayıflanma ihtimallerinin yüksek olabileceğini düşünüyoruz.
Risk alanlar için de hayat hiç kolay olmayabiliyor. Bazen öylesine gereksiz ve büyük riskleri alabiliyorlar ki bedelleri çok ağır olabiliyor.
Bu konuyla ilgili bir denge unsuru olması gerektiğini düşünüyoruz. Sıfır risk gerçekte hayatın içerisinde olmayan bir olgu. Aslında evden hiç çıkmasanız bile hayata ilk adımınızı attığınız andan itibaren az ya da çok risk alıyorsunuz. Aynı şekilde, çalışmaya başladığınız andan itibaren iş hayatınızda da belli riskleri almak durumundasınız. Sonuç olarak risk kaçınılmaz bir durum.
Bugüne kadar risk almayıp da hayatını daha iyi hale getiren çok kişi olduğunu zannetmiyoruz. Peki, risk almam gerekiyormuş diye de fütursuzca, kendini bilmeden, limitlerinin farkında olmadan mı hareket etmek lazım? Eh, tabii ki hayır.
Çok inandığımız bir bakış açısı var. Beyaz ya da siyah çok güzel renkler ama hayat aslında grinin tonlarından oluşuyor. Hiçbir riskin karşılığı bedelsiz değil. Dolayısıyla mutlaka risk alacak bir cesaretiniz olsun. Riskler alırken beklentilerinizi bembeyaz sonuçlar üzerinde değil de, grilerde dolaştırırsanız mücadele gücünüz artabilir. Risk alırken alacağınız risklerin ölçülü ve hesaplanabilir olması da hayat yolunda işinizi kolaylaştıracaktır.
Peki doğru risk diye bir şey var mı? Risk öğrenilebilen bir kavram mı? Risk, çok değişken olduğu için belki öğrenilebilen bir kavram değil ama cesaret kesinlikle öyle. Hayatı değiştirenler cesurlar arasından çıkıyor. Peki ya siz? Cesur olmak konusunda yeterince istekli misiniz? Kurumsal ve özel hayatınızda, cesareti öğütlüyor musunuz? Cesur çalışanlar, yaratıcı girişimler ve doğru bir liderlik mi istiyorsunuz?
Bunu eğitim filmleri ve eğitim videoları ile sürekli erişim sağlayabileceğiniz materyaller üzerinden oluşturmanız mümkün. Bu gibi materyalleri oluşturmak için profesyonel ekip ve ekipman ihtiyacınızı karşılamak üzere kurulan ve yıllardır hem kişisel ve kurumsal eğitimleri bizzat düzenlemiş hem de prodüksiyon alanında uzmanlaşmış Fenomen Prodüksiyon ve Organizasyon’a güvenebilirsiniz. Ankara’nın en güçlü prodüksiyon firmalarından olan Fenomen, kendine ait film stüdyosu ile, tüm ihtayaçlarınıza cevap verecek ekipmana ve profesyonel prodüksiyon ekibine sahiptir.